31 Aralık 2011 Cumartesi

KRİPTOLAR


Etnik köken çözmek .
Rum, Ermeni  kökenli olduğu söylenir.
Biz Müslümanlar için, iki kimlikli olmamak ve takıyye yapmamak şartıyla etnik köken çok önemli değildir. Hangi ırktan ve kavimden olursa olsun, bir kimse gerçekten ve samimî bir şekilde iman ederse onu kardeş olarak bağrımıza basarız. İslamda Arabın Arab olmayana, Arab olmayanın Araba, sırf etnik açıdan üstünlüğü yoktur. Üstünlük takva iledir, takvalı olabilmek için de âlim, ârif bir Müslüman olmak gerekir.

Bir Yahudi gerçekten Müslüman olursa iman getirdiği andan itibaren din ve iman kardeşimiz olur. Lakin ülkemizde Kriptolar vardır. Bunları bilmemiz, bunlara karşı dikkatli olmamız gerekir, aksi taktirde böyleleri bize büyük zararlar verebilir.

Ülkemizdeki açık Yahudilerin resmî sayısı 25 bin civarındadır, gerçek rakam bunun altındadır. Bir de kripto Yahudiler vardır, bunlara Gizli Yahudi de diyebiliriz. Bunların sayısının 2 milyon olduğu iddia ediliyor.

Kripto veya Gizli Yahudiler kendi aralarında kaç gruba ayrılırlar? Bildiğim kadarıyla onları da açıklayayım:

(1) SABATAYCILAR: Bunlara Selanik dönmeleri, Avdetîler de denir. Bir takım kabilelere ayrılmışlardır. Karakaşlar, Yakubîler, Kapanîler... Homojen değildirler. Aralarında farklılıklar, geçimsizlikler, uyumsuzluklar, rekabetler bulunmaktadır.

(2) SABATAYCI OLMAYAN KRİPTO YAHUDİLER: Yahudilerin büyük ve ünlü din hocalarından Endülüslü Maymonides, bir Yahudinin, kalbinde imanını muhafaza etmek şartıyla yalancıktan Hıristiyan veya Müslüman gibi görünebileceğine dair fetva ve ruhsat vermiştir. Bu gibi Yahudilerin bir kısmı Bektaşî ve Alevî postuna bürünmüşlerdir.

(3) Ülkemizdeki Kürtler içinde bir takım MÜSLÜMAN KÜRT kimliğiyle görünen Yahudiler bulunmaktadır.

(4) Memleketimizde 78 etnik köken tesbit edilmiştir. Bunların büyük kısmının içinde Müslüman gibi görünen, aslında ise Musevi olan kripto Yahudiler mevcuttur.

Türkiyede kripto Yahudilerden başka, azımsanmayacak miktarda kripto Ermeni, bir miktar da kripto Rum vardır.

Kriptolar devletimiz, milletimiz ve vatanımız için bir tehlike teşkil ediyor mu?

Bu soruya epeyce yutkunduktan sonra cevap vermek gerekir.

Adamın nüfus hüviyet kartında dininin Müslüman olduğu yazılı; lakin bu kişi dehşetli, amansız, agresif, şedid, fanatik bir İslam düşmanı. İslama ve Müslümanlara olan husumeti, kini, gayzı ağzından taşıyor. İçindeki kin ve düşmanlık bundan kat kat fazladır. Böyleleri sosyal barış, millî uzlaşma açısından son derece olumsuz ve tehlikeli unsurlardır.

İslama ve Müslümanlara saldırmayan, kendi halinde yaşayan kriptolar da vardır. Fakat onların da iki kimlikli oluşu, yalancıktan Müslüman görünmeleri gerçekten rahatsız edici bir haldir.

Kriptolara 1908 Meşrutiyet İnkılabından sonra büyük işler, önemli roller düşmüştür. Lozan Andlaşmasının gizli protokolları birtakım kriptolar tarafından hayata geçirilmiş ve köklü değişiklikler yapılmıştır.

Elde yazılı belge yok ama ülkemizdeki bazı makam ve mevkilere Oğuz Türkleri getirilmiyor. Niçin? Bu yasağı, bu tabuyu kimler koymuştur?

Çok garip bir idarî ve siyasî yapımız var. Hukuk fakültemizde Âmme Hukuku derslerinde devlet nazariyeleri okutuluyor, lakin Derin Devletten bir cümle ile olsun bahsedilmiyor. Halbuki derin devlet Türkiyenin en büyük realitesidir, o her şeyin üzerindedir. Asıl devletin, millî iradenin, Büyük Millet Meclisinin, Anayasanın, hukukun, demokrasinin, millî kimliğin, millî menfaatlerin... her şeyin üzerinde.

Kriptolar, kendileri gerçek Müslüman olmadıkları halde, asıl dinleri başka olduğu halde, çoğunluğu teşkil eden Müslümanların din işlerine de karışıyorlar. Namaza karışıyorlar, ezana karışıyorlar, şeriata karışıyorlar.

Kriptoların hepsi açıktan İslamiyete ve dindar Müslümanlara saldırmıyor, bir kısmı da rol icabı dindar Müslüman görünüyor.

Yunanistanda basılmış, İngilizce bir kitap var. İsmi Yahudiler ve Dervişler. Kitaptaki resimlerden birinde, başında Mevlevî tacı, sırtında geniş yenli şeyh cübbesi, uzun sakallı bir şeyh resmi var.

Selanik Mevlevi tekkesinin başına geçmiş, bu adam Müslüman değil yahudiymiş. Olacak iş değil.

Gizli Yahudiler bazı tarikatlara sızarak İslamı içten yıkmaya çalışmışlardır.

Şu hususu da açıklamak istiyorum: Samimi olarak Rumluktan, Ermenilikten, Yahudilikten İslama dönenlere, mühtedilere bir şey söylemiyorum. Benim garip karşıladığım dönmemiş dönmelerin yaptıklarıdır.

Bir takım kriptolar ter ter tepiniyorlar, Dinde reform yapılsın... Dinde yenilik yapılsın... Dinde değişiklik yapılsın... atalarımızın Dinime dahl eden bari müselman olsa... diye bir sözü vardır. Dinde reform, yenilik ve değişiklik isteyenler bari Müslüman olsalar.

Agrasif şekilde İslam ve dindar Müslüman düşmanlığı yapanların iç yüzlerini araştırırsanız karşınıza birtakım gedikli kriptolar çıkacaktır.

Tevhit ile Teslisi bir görenlere bakınız, onların içinde de kriptolar vardır.

Laikliği çığırından çıkartıp din düşmanlığı haline getirenler kriptolardır.

Kriptoların çok sevdikleri çok düşkün oldukları işlerden biri rant yemektir.

Düşünce özgürlüğü edebiyatı yaparlar, bir kripto yazılarından ve beyanlarından dolayı mahkemeye verilince canhıraş feryatlar koparırlar. Aynı şey bir Müslümanın, bir Türkün başına gelince görmezlikten gelirler, hiç tepki göstermezler.

Hepsi için söylemiyorum ama bir kısım kriptoların iki ismi vardır: Birincisi açıkta görünen Türk ve Müslüman ismi, ikincisi gerçek ismi. Bir örnek vereyim, meşhur eğitimci Şemsi Efendinin asıl ismi Şimondur.

Kriptolar ülke üzerindeki hakimiyet ve saltanatlarını sürdürmek ve sağlama bağlamak için bir strateji geliştirmişlerdir:

(1) İki dominant unsur olan Türkler ile Kürtleri birbirine düşman etmek onları, birbirleriyle çekiştirmek.

(2) Sünnîlerle Alevîleri birbirine düşürmek.

(3) Halkı dinciler ve laikler diye iki düşman kampa ayırmak.

(4) Ne kadar farklılık varsa onları birbirine rakip ve düşman etmek.

72 milyonun 70 milyonu böyle çekişip tepişirken onlar ülke rantlarının kaymağını, balını yerler.

Bünyemizdeki bu kriptolar meselesi halledilebilir mi? Nasıl halledilebilir? Bu konuda neler yapılabilir. Devletine, halkına, vatanına, milli kimliğine, tarihine bağlı bütün namuslu, dürüst, şerefli, haysiyetli, seçkinlerimizin bu konuda çareler ve çözümler üretmelerini kamuoyuna teklifler sunmalarını temenni ediyoruz.

Herkes benim gibi düşünsün demiyorum. Garazsız ivazsız, samimi müzakere edilmesi yeterlidir.

Kriptoların işi de kolay değil. Onların bir kısmı nâçar (çaresiz) kalarak kripto olmuşlardır. Eski dinine ve kimliğine dönmek istiyor ama dönemiyor. Müslümanlığı samimi değil, kriptolukta da hayli yol almış. Makam, mevki, servet sahibi olmuş, ün kazanmış... Rant dersen gani, kimliğini açıklasa bunların elinden gitme ihtimali var. Ne yapacağını o da şaşırmış.

Velhasıl dehşetli bir çıkmaz içindeyiz. Doluya koysan olmuyor, boşa koysan olmuyor...  imwar.com


Komplo Teorisyeni'nin görüşü:
İnsanların etnik kökeni bizim için temelde önemli değildir. Amma ve lakin iş hayatında ve medyadaki dönmelerin büyük çoğunluğunun yurtdışı kaynaklı  örgütlere üye olması ve ülkemiz aleyhinde faaliyetler içinde yer alıyor olmaları, bunlara karşı dikkatli ve uyanık olmamız gerektiğini gösteriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder