22 Şubat 2012 Çarşamba

Lisanın Temel Degerleri : Harf İnkilap Lisan Sömürüsü (BİLİMSEL ANALİZ)


1:1928`deki Harf inkılabının,  "Dünyayla bütünleşmek" için yapıldığını sanıyor bazısı.  Yani biz eski alfabeyi terk edip, Latin harflerini alınca, dünyayla bütünleşmişiz. Emin misiniz? Latin alfabesiyle yazınca, nasıl oluyor da dünya ile bütünleşiyorsun kardeş? Bu iddia bir hayaldir. Bir illüzyondur. Kendini kandırmadır. Uydurmacadır. Örneklere geçelim:

 * Japon alfabesini Batılılar bilmez. Ama Japonya, 1905`ten beri önemli bir dünya aktörüdür.

* Çin`in alfabe yüzünden geri kalmadığı ortaya çıktı: En büyük ekonomi oluyorlar
* Onları yine Batılıların bilmediği alfabeleriyle Hindistan takip ediyor.

* Yunanistan, Grek alfabesiyle, Avrupa Birliği`ne girdi. Son kriz öncesinde kişi başı ortalama gelir 30 bin dolardanfazlaydı. Türkiye ise 10 bin dolara ancak ulaştı.

* Rusya`da Kiril alfabesi kullanılıyor. Batılılar, yani Avrupalılar ve ABD`liler bu alfabeyi bilmez. Sovyetler Birliği olarak Soğuk Savaş döneminde dünyanın ikinci büyük gücüydü. Sonra yıkıldı. Şimdi toparlanıyor.

Japonya, Çin, Hindistan, Rusya, Yunanistan... Bu ülkelerin hepsi küresel ekonominin küçüklü büyüklü üyeleri... Yani dünyayla bütünleşme konusunda temel bir sorunları yok...

Ancak çarpıcı bir ortak noktaları var: Hiçbirinin alfabesi ötekine benzemediği gibi, Latin alfabesi de değil!
Buradan çıkan sonuç şudur:

Ekonomik gelişme ve kültürel zenginliğin, alfabeyle bir alakası bulunmuyor.

Latin alfabesine geçmek, Türkiye`de kayda değer bir gelişmeye yol açmamıştır.

Arap alfabesinde yapılacak bazı sadeleştirmelerle, okuma yazmayı halka kolayca öğretebilirdik

Üstad-ı tarih
2: Din sömürüsü :

Kur’ân-ı kerîmin, latin harfleri ile yazılmasına da imkân olmuyor. Çünki bu harflerde, Kur’ân-ı kerîm harflerinin hepsinin karsılıgı yokdur. Bunun için, ma’nâ bozuluyor. Okunan, Kur’ân olmayıp, ma’nâsız bir ses yıgını olacagı Türkolog ve Arap Bilim İnsanlarınca (Tc Diyanet ve İslam Akademisyenlerince )  Bilinir..

Bilgileri Noksan Bazı Kişiler Diyorlarki Öz Dilimizle  Türkçe Kuran Okumak İstiyorum   Diyorlar.

Tabiki Böyle söyliyenlere dikkat edilirse, Çogunun Dinin ve  (arapça türk dil ) gerçeklerinden harâmlara, hattâ din merekzsiz yaşama dalmıs bulundugu, müslimânlıga, yalnız lâf ile baglı oldugu anlasılıyor.

Bu kimseler cd  dvd  radyoda, barlarda cafelerde Beethovenin 9 senphonisini, Mozartın Figarosunu ve Molyerin si’rlerini niçin almanca, italyanca, fransızca söylüyorlar ve dinliyorlar? Bunlar yabancı dildir. Öztürkçe söylemek lâzımdır demiyorlar? Bu senfonileri, komedileri türkçeye terceme etmiyorlar. Çünki, türkçeye tâm çevrilemiyecegini biliyorlar. Türkçesinden, haz zevk alamıyor. Türkçelerine Beethovenin, Sopenin eseri denilemiyor. Iste kuranı kerim  müslimânlar da, bu tercemelerden Kur’ân-ı kerîmin zevkıni haz manevi enerji huzur  alamaz, rûhlarını besliyemez..

 prof : H. Hilmi Işık

3: Osmanlıca Gerçek (taşfırın) tükçedir Osmanlıca türkçenin arap harfleri ile yazılmış şeklidir. arada dönemin kimi yazar ve şairleri arap harfleri ile yazılan bu türkçeye farsça ve arapça kelimelerde kullan-ılmıştır..
http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/osmanl%C4%B1_t%C3%BCrk%C3%A7esi

4: Devletin bu yolla dinî alanı denetim altında tutma isteğidir Türkçe  Tahribat Yaparak .denetleycekti .. insanlar Arapça öğrenmedikleri bilmdikleri içinde medya siyaset vb.. demogojji yalanlarıyla karantina altında din diye istekleri yaftaları  millet yutturlacaktı  ...yuttturulmuştur..

İşte İsmet İnönü'nün ağzından, harf devriminin asıl amacı: "Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olduğu değildi. (ki zor da değildir. 2 ayda, 6 yaşında çocuklar çok rahat öğrenebiliyor 'A.B') Uzun yıllar devlet eğitim sorununa eğilmemiş, kütlesel eğitime önem vermemişti.(uzun süren harblerden dolayı 'A.B'. ) ; vermiş olsaydı şüphesiz ki daha yüksek olurdu. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı.(...) Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik.(...) Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı." İnönü, Hatıralar C.II s 223

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder