26 Ocak 2013 Cumartesi

“THORNBURG RAPORU”




Çok partili hayata geçişle birlikte Türk siyasi hayatında yeni bir söylem türemişti. Bu söylemlerin önemlileri Türkiye’nin “Küçük Amerika” yapılacağı, her mahallede bir “milyoner” yaratılacağı şeklindeydi.

Hatta Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 20 Ekim 1957 tarihinde Taksim’de; “Otuz yıl sonra Türkiye, küçük bir Amerika olacaktır.” diyordu.

Bu sürecin sonucunu, 27 Mayıs’ta Milli birlik Komitesi üyesi kurmay subay Orhan Erkanlı; “Amerika cömert olduğu nispette hesaplı ve geleceğe ait planlı bir çalışma içinde olduğundan; malzeme, silah ve bilgiyle beraber, kendi askeri usûllerini de Türkiye’ye getirdi. Bütün ikmal kaynaklarımızı elinde topladı. Tek satıcı, tek verici durumuna geldi.”

Şeklinde açıklayarak Türkiye’nin ABD’ye bağımlılığını çok çarpıcı bir biçimde vurgulamaktaydı.

Başlangıcı İkinci Dünya savaşının sonuna rastlayan bu sürecin başında ABD’nin Türkiye’ye yönelik görüşünü içeren, diğer taraftan da savaş sonrası Dünya düzeninde ABD’nin konumunu ve işlevini ve hatta etkinliğini belirleyen1946 tarihli Thornburg Raporu’na göre;

— Türkiye’nin ağır sanayi kurması gerekli değildir.

— Karabük Demir Çelik Fabrikası tasfiye edilmelidir.

— Türkiye; uçak, makine, motor projelerini iptal etmeli, bu tür yatırımlara yönelmemelidir. Sanayi bırakılmalı, tarımla kalkınmaya yönelinmelidir.

— Demiryolları yerine karayolları yapılmalıdır.

— Tüm bunlar için gerekli sermaye ABD tarafından verilecektir.

Thornburg Raporu Türkiye’nin sanayileşme sürecine rezerv koyan ilk rapor değildir.
Artık sahne Dünya Bankasınındır.
Perde açılır “Barker Raporu” sahne alır.
Sanayiye değil tarıma yönelinmiştir.
Artık her şey ABD’nin istediği gibi Dorr, Thornburg, Barker raporlarının yönlendirmesi şeklinde gelişir…
Savaş yıllarında hazırlanan demir çelik, makine, elektrolitik bakır gibi projeleri içeren kalkınma planı terk edilerek yeni plan hazırlanır.

Yeni planda;
Savaşın mağlupları Almanya ve Japonya’ya silah zoruyla dikte ettirilen “Devlet girişimlerinin özel kesime devredileceği ve her alanın yabancı sermayeye açılacağı“şartları savaşın tarafı olmayan Türkiye tarafından gönüllü olarak benimsenmiş ve bu politika değişikliği ile Marshall yardımına hak kazanılmıştır…
Dün ’sanayiyi bırakın tarımla kalkının’ diyen Dorr’lar, Thornburg’lar, Barker’ler ve onların patronları, bugün tarımı da bu ülkeye çok görecekler; tütünümüze, pancarımıza, tahılımıza ve hayvansal ürünlerimize… göz dikmişlerdir!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder